Hayaller ve Gerçeklerin Birbirine Girmesi: Maladaptive Daydreaming

0 1.846

Maladaptive Daydreaming, diğer bir deyişle “hayallerin kontrolden çıkması durumu”, kişiyi gerçeklikten uzaklaştıran ve sürekli hayal kurmaya iten psikiyatrik bir durumdur. Bu durum, bunu yaşayan kişinin diğer insanlarla iletişimin zayıflamasına ve günlük işlerini aksatmalarına sebep olur. Kişiler, kurdukları hayalleri gerçekliklerine tercih ederler ve birbirine karışmış vaziyete gelen hayal ve gerçek, sonrasında hayallerin gerçekliğe ağır basmasıyla devam eder. Bunu yaşamakta olan yetişkinlerin söylemlerine göre kendileri neredeyse bütün hayatlarını hayal kurarak geçirmiştir. 

Esasen hepimiz Daydreaming vaziyetine küçük yaşlarda başladık. Çocukluğumuza döndüğümüzde ya da hayatımızdaki küçük çocukları gözlemlediğimizde kurulan oyunların çevredeki kişiler ve olaylardan bağımsız, hayal gücüne dayalı olduğunu görebiliriz. Bu oyunlara örnek olarak iki koltuk arasında atlarken yerin lav olduğunu hayal etmek, minderlerle Kızılderili çadırları yapmak gibi hayali oyunlarımızı verebiliriz. Tabii ki Maladaptive Daydreaming ile yaşayan insanlar bunun çok daha ötesinde hayalleri hayatlarına sindirmişlerdir. 

Maladaptive Daydreaming’in tanısı İsrail’in Hayfa Üniversitesi’nde Prof. Dr. Eliezer Somer tarafından konulmuştur. Araştırmalara göre çoğunlukla 14-15 yaşlarında başlayan Maladaptive Daydreaming, önlemi alınmazsa insanın yaşamının sonuna kadar devam edebiliyor. Hatta Eliezer Somer’in tespitinden önce doktorlar, hastalara şizofreni teşhisi bile koymayı düşünmüştür fakat vaz geçmişlerdir; çünkü şizofreninin aksine hastalar hayal gördüklerinin bilincindedir ve bunu açıkça ifade ederler. 

Peki, bir insan Maladaptive Daydreaming’e sahip olduğunu, yani uyumsuz hayal kurduğunu nasıl anlar? Bunun belli başlı belirtileri var.

  • Kendi karakterleriyle hikâye benzeri özellikleri ile canlı hayaller
  • Gerçek hayattaki olayların tetiklediği hayaller
  • Günlük yapılması gereken görevleri tamamlayamama
  • Gece uyumakta zorluk çekme
  • Hayal kurmaya devam etmek için arzu duyma
  • Hayal kurarken aynı hareketleri tekrar etme
  • Hayal kurarken yüz ifadeleri, jest mimik yapma
  • Hayal kurarken fısıldama ve konuşma
  • Uzun süre boyunca hayal kurma (saatlerce) gibi belirtiler gözlenmektedir.

Bunlardan mustarip olan kişiler günlük yaşamın rutinliğine kapılmamak adına kendi hayal dünyalarına kaçıyorlar. Uyumsuz hayal kurulması her ne kadar psikiyatrik bir durum olsa da Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabında (DSM) resmi olarak bir hastalık olarak gösterilmiyor. Zaten henüz belirli bir tedavisi olmayan bu durumun tespiti de oldukça zordur. Bunun için Eliezer Somer Maladaptive Daydreaming Scale (MDS) adlı bir ölçek geliştirmiştir. Fakat tıpkı diğer birçok psikiyatrik durum gibi bu da kendiliğinden ortaya çıkmamıştır; genellikle altında istismar geçmişi, depresyon, OKB, Borderline gibi sebepler yatar. Psikiyatrların bir kısmı tedavi olarak öncelikle bu durumların çözümlenmesini öne sürerken diğer bir kısım ise OKB tedavisine yardımcı olan ve serotonin artımını sağlayan Fluvoksamin ilacını öne sürer. Fakat bu ilacın da intihara meyilli hale getirmesi gibi bir yan etkisi mevcuttur. 

 

Kaynakça:

Uzm. Dr. Gülşah Meral ÖZGÜR – Maladaptive Daydreaming

Healthline – Maladaptive Daydreaming

Melisa YILDIZ

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.