Kendisini “Özgürlük Savaşçısı” Olarak Tanımlayan 5 Terör Örgütü

0 4.500

Terörizm kavramının hiçbir zaman net bir tanımının yapılamamış olması, uluslararası siyasette yasadışı eylemler yapan örgütlerin terör örgütü mü yoksa özgürlük savaşçıları mı oldukları sorusunu yanıtsız bırakmıştır. Bu yazıda toplumun ve uluslararası kamuoyunun çoğunluğunun “terör örgütü” olarak kabul ettiği 5 örgüt incelenecektir. Hizbullah, FARC, ETA, Boko Haram ve Tamil Kaplanlarının kuruluş amaçları, eylemleri ve ideolojik arka planları masaya yatırılacaktır.

Hizbullah

Hizbullah Örgütü, Güney Lübnan’dan İsrail’i atmak ve İsrail’in işgaline son vermek amacıyla 1982 yılında kurulmuştur. “Allah’ın Partisi, Allah’ın yolunda giden” anlamına gelir.  Eylem yöntemi olarak silahlı çatışma yolunu seçen örgütün temel ideolojileri anti-batıcılık, anti-emperyalizm ve Şii İslamcılıktır. Şii kimliklerinden ötürü İran İslam Devletinden de destek görmüş ve Humeyni tarafından mühimmat yardımı almıştır. Kuruluş amacı ve ilk yıllardaki faaliyetlerine bakacak olursak, göreceli olmakla birlikte kendilerini İslam devrimcisi ve özgürlük savaşçısı olarak tanımlamışlardır. Olaya egemenlik açısından baktığımızda, egemenlik hakları işgal yoluyla elinden alınan bir toplumun ayaklanması ve kendi bütünlüğünü savunmak istemesi kadar normal bir reaksiyon yoktur. Hizbullah da Lübnan’ı işgal eden İsrail’e karşı oluşan bir örgüttür. 1990 yılına kadar süren bu iç savaş Taif Antlaşması ile son bulurken bu yıla kadar Hizbullah yandaşlarının özgürlük savaşçısı olarak değerlendirmek mümkündür. Ancak bu tarihten sonra antlaşma ile birlikte silah bırakması beklenen örgütün eylemlerine devam etmesi ve İran’ın da desteğini alarak Ortadoğu’da bir koyu İslamcı güç konumuna gelmesi, Hizbullah’ı terör örgütü sıfatına sokmuştur. Örgüt bu süreç boyunca fakirler için klinik, hastane, okul ve yardım dernekleri kurmuş olsa dahi, bununla birlikte düzenledikleri operasyonlarda ölen masum insanları görmemek mümkün değildir. Aynı zamanda ülke içinde siyasi bir parti de olan Hizbullah, güneydeki eylemlerine 2000 yılında İsrail tamamen çıkana kadar devam etti.

FARC

FARC, 1964’te ortaya çıkan, dönemin liberal ve zengin sınıfının baskılarına karşı Marksist-Leninist bir çerçevede ilerleyen ve en önemlisi askerler yerine köylülerden oluşan bir örgüttür. Amaçları kendilerine uygulanan bu baskıya karşı direniş hareketi gerçekleştirmektir. Çeteler halinde dağlarda harekatlar düzenleme şeklinde bir eylem yöntemi izleyen örgüt bir dönem “Yurtseverler Birliği” adı altında siyasete de girmek isteyip başarısız olmuştur. Uluslararası kamuoyu ve Kolombiya Devleti tarafından “terörist” ve “uyuşturucu kaçakçıları” olarak nitelenen grubun amacı ülkeyi bölmek değil haklarını aramaktır. Zira örgütün kurucusu Manuel Marulanda Velez de yoksul bir köylüdür. ABD hükümeti de o dönem Kolombiya hükümetine destek vermiş ve iki hükümet uyuşturucu kaçakçılarına karşı birlikte hareket etme politikasını FARC’a karşı da yöneltmiştir. 2012 yılında başarısız barış adımlarının ardından barışın ilk başarılı adımı FARC’tan gelmiş ve gerilla örgütü silah bırakarak rehin tuttuğu askerleri serbest bırakmıştır. Uyuşturucu sattığı veya ürettiği kanıtlanamayan örgüt fakir bölgelerdeki insanlar için birçok okullar ve hastaneler kurarak eğitim ve sağlığa katkıda bulunmuştur.

 

ETA

1960larda faaliyetlerine başlayan ETA, Bask bölgesinde bir devlet kurma ve Bask halkının haklarını dönemin baskıcı diktatörü Franco’ya karşı korumak amacıyla kurulmuştur. Marksist- Leninist görüşü savunan örgüt özellikle Fransa ve İspanya tarafında “terörist” olarak kabul edilmiştir. Nedeni ise ETA’nın Bask Devletini kurmak istediği toprakların İspanya’nın kuzeyinde yer alan Bilbao, San Sebastian ve Vitoria-Gasteiz şehirleri etrafı ve Fransa’nın güneybatısındaki bir bölümünü kapsamasıdır. Ulus devlet anlayışının yayılmasından da etkilenen örgüt, Franco yönetiminin baskılarıyla karşılaşınca silahlanarak eylemler düzenledi. Eylemleri kanlı saldırılar şeklinde yürüten ETA daha sonra siyasi bir kol oluşturarak Bask bölgesinin özerk olmasını sağladı. 1968 yılından silah bırakana kadar 850 kişinin ölümünden sorumlu olan örgüt Avrupa Birliği ve ABD tarafından da silahlı terör örgütü sıfatıyla değerlendirilmiştir. Örgüt sadece gerilla savaşı değil bölgede halkın içinde de saldırılara karışmıştır. Günümüzde ulus devlet yapısında olan birçok devletin içerisinde hala daha farklı etnik kökene sahip topluluklar görmekteyiz. Fakat bu gibi sorunların ETA gibi silahla çözülme yöntemi, örgütün açıkça bir “bölücü terör örgütü” olduğunu kanıtlar niteliktedir. 2009’dan sonra demokratik yollara başvuracağını açıklayan örgüt 2011’de ateşkes ilan etmiş ve aynı yıl içinde silah bırakmıştır. 2017’de tamamen silahtan arındırılan terör örgütü kendisini “Bask Devrimcileri” olarak tanımlamıştır.

 

Boko Haram

Boko Haram, 2002 yılında Nijerya’da İslamcı Köktendincilik ideolojisini benimsemiş, batı karşıtı ve cihatçı bir terör örgütüdür. Daha çok kuzeyde etkin olan örgütün ismi yerel dilde “latin alfabesi haram” anlamına gelmektedir. Amacı Nijerya’ya şeriat getirmek olup diğer şeriatçı terör örgütleriyle yakından ilişkisi vardır. Nijerya’da on binlerce insanın ölümünden sorumlu olan örgüt sürekli yerel polis ile çatışma içerisinde olmuştur. Halka da ateş açan örgüt 2007-2014 yılları arasında ülkede dehşet saçmıştır. Bu süreçte ülkedeki BM binasını bile bombalamışlardır. Kilise karşıtı olan örgütün açıkça eylem şekli kendisinden farklı düşünen veya şeriatçı sistemi desteklemeyen herkese korku salmak ve saldırı düzenlemektir. Dünyadaki ABD, İngiltere, Kanada, Yeni Zelanda ve Birleşmiş Milletler Boko Haram’ı bir terör örgütü olarak nitelendirmiştir. Yapılan insanlık dışı suçları göz önüne alındığında örgütün kesinlikle bir terör örgütü olduğunu söylemek zor değildir. Kendisini İslam’ın bekçisi sıfatıyla uluslararası arenaya tanıtmaya çalışan örgüt, din adına kafa kesme gibi vahşice eylemleri dolayısıyla kamuoyunda terör örgütü olarak tanımlanmıştır. Örgütten en çok zarar gören ülkeler Nijerya’nın yanı sıra Kamerun, Nijer, Çad olmuştur. IŞİD lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’ye biat eden Boko Haram’ın diğer koyu İslamcı ve şeriatçı örgütlerle olan bağının derin olduğu görülmektedir. Örgüt günümüzde hala aktif olarak varlığını sürdürmektedir.

 

Tamil Kaplanları

Tamil Kaplanları, 1976’da kurulup Sri Lanka’nın kuzeybatısında yer alan Tamil halkının bağımsızlığı ve ayrı bir devlet olması amacını taşıyan terör örgütüdür. Bu amaç doğrultusunda Tamil Milliyetçiliği ideolojisi ile hareket etmiştir. Örgüt ile hükümet arasında 40 yıl süren iç savaş sonucunda 40 binden fazla kişi hayatını kaybetmiştir. Eylem yöntemi olarak örgüt, direkt olarak hükümet ile silahlı sıcak çatışmaya girmeyi tercih etmiştir. Tamil Kaplanlarını Hindistan, ABD, Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok uluslararası örgüt ve 32 ülke “terör örgütü” kategorisine koymuştur. Savaşın sonucunda ordu örgütü mağlup etmiş ve böylece örgütü çökertmiştir. Halen tartışmaları süren olayların en büyük tartışma konusu ise dönemin Hindistan Başbakanı ile Sri Lanka Başbakanı’nın Tamil Kaplanları tarafından öldürülme iddiasıdır. Yapılan eylemlerde binlerce insan hayatını kaybetmiş ve bu eylemler katliam boyutlarına kadar ulaşmıştır. Bölücü ve yasa dışı silahlı faaliyetlerde bulunan örgüt, 1983-2009 yılları arasında sadece ordu değil sivil halktan da can kaybına sebep olan bir iç savaş çıkarmıştır. Tamil Kaplanları örgütü, Mayıs 2009’da tamamen yenilmiş ve lideri de ölmüştür.

Kaynakça:

HAMZEH Ahmad Nizar, In the Path of Hizbullah, Syracuse University Press, New York, 2004, s.1-5,

HAMZEH Ahmad Nizar, In the Path of Hizbullah, Syracuse University Press, New York, 2004, s.54-57

JARAMILLO Michelle Jacome, “Revolutionary Armed Forces of Colombia”, Designing Danger: Complex Engineering by Violent Non-State Actors, Journal of Strategic Security, Washington, 2016, s. 49-56; https://scholarcommons.usf.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1509&context=jss (Erişim Tarihi: 02.06.2021)

ROOSENS Katrin, A Single Case Study of Euskadi Ta Askatasuna(ETA), Management and Governance Institute of Twente University, Bachelor Thesis, 2012, s. 24-30

WALKER Andrew, What is Boko Haram, United States Institute of Peace, Washington, 2012, s.2-6; http://www.institutobrasilisrael.org/cms/assets/uploads/_BIBLIOTECA/_PDF/terrorismo/32b67518d6040e4b1dbde961d7b83472.pdf (Erişim Tarihi: 03.06.2021)

YALÇIN Emruhan, “Terör ve Terörizmle Mücadelede Bir İç Savaşın Analizi: Sri Lanka ve Tamil Kaplanları Örneği”, Toros Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Mersin, 2016, s.145-146, 156-161; http://static.dergipark.org.tr/article-download/9c78/9893/88dc/imp-259165-0.pdf? (Erişim Tarihi: 31.05.2021)

Uzay YÜKSEKKAYA

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.