Nükleer Facia: Çernobil 1986

0 3.647

Gece yarısı olacaklardan habersiz sabah mutlu bir şekilde işe gittiğinizi düşünün. Arkadaşlarınız, aileniz, gittiğiniz market… En önemlisi soluduğunuz nefes.

Bir anda hepsi bir felakete dönüşse ne yapardınız? 

Gelin bu konuya yakından bakalım…

Tarih 26 Nisan 1986, saat 01:23, yer Sovyetler Cumhuriyetlerinden biri olan Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Pripyat kenti civarında bulunan Çernobil Nükleer Santrali’nin dört numaralı reaktörü…

Tüm olaylar sadece basit zannedilen bir test sonucu oldu…

Olayın sorumlusu olduğunu düşündüğüm baş mühendis Anatoly Dyatlov.

Hırslarına, egolarına yenilen, kendine çok güvenen Dyatlov, deneyin yapılacağı rakamların çok ama çok üzerine çıkmış ve hiçbir mühendis arkadaşına kulak asmamıştır.

Sonrası mı?

Güç çıkışı daha fazla büyüyerek son noktaya ulaştığında buhar basıncı tepkimeye neden oldu. Nötron moderatör ile hava arasındaki grafitin birleşmesine sebebiyet verdi ve nükleer çekirdekte erime görüldü. Reaktör kapatılmaya çalışıldı, fakat hiçbir faydası olmadı ve sonunda çekirdek patladı.

Başta Pripyat şehri olmak üzere Sovyetler Birliği’nin batısı ile Karadeniz üzerinden Türkiye’ye kadar nükleer serpinti bulutu yayıldı. 

Toplam 350.400 kişi tahliye edildi. Evinizi, okulunuzu, bastığınız toprakları bir anda bırakmak… Eşyalarınızın hepsini almaya vaktinizin olmaması…

Çernobil Faciası, Uluslararası Nükleer Olay Ölçeğine göre bugüne kadar meydana gelen en büyük nükleer kaza olarak kabul edilmiştir. Olay yerine giden yetkililere önlem amacıyla iyot hapları verildi. Nükleer kazalar sonucu ortaya çıkan radyoaktif iyot (iyot-131) canlı sağlığı için büyük bir tehlike içermektedir. İyot-131 havaya karıştıktan sonra solunum yoluyla canlı vücuduna nüfuz eder. İncelemede bulunmak üzere santrala giden yetkililere verilen İyot hapları ise radyoaktif olmayan iyot içermektedir ve tiroit dokusunun iyot ihtiyacını tehlikesizce karşılayarak, solunum yoluyla vücuda giren radyoaktif iyotun kullanımına mâni olur. Hapın hemen içilmesi gerekir yoksa 24 saat sonra etkisi olmuyor.

Ukrayna’daki bu felaket ilk günlerinde dünya kamuoyundan gizlenmeye çalışılsa da bu boyuttaki nükleer bir felaketi gizlemek mümkün olmadı. Çok geçmeden SSCB, felaketi dünyaya duyurdu ve yardım istedi. Artık Çernobil, dünya gündemine oturmuştu.

Diğer yandan, felaketin ardından Türkiye’de bir kısım insanların “Ya komünizm, ya radyasyon”, “Karadeniz kirlenir mi?” şeklinde durumu hafife alındığını düşünün…

Düşündünüz mü?

Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral ise Karadeniz’de yetiştirilen çayların Çernobil faciası sonucu yayılan radyasyondan etkilenmediğini ispat etmek adına kameraların önünde çay içmişti.

—–

Uzmanlar, Çernobil’in risklerinin hala devam ettiğine dair uyarılarda bulunuyor. Kanser vakaları Çernobil’den sonra üç kat arttı.

Ülkemizde Mersin Akkuyu Nükleer Santrali’nin 3. reaktörünün temeli atıldı bile…

Yenilenebilir enerji bakımından zengin bir ülkeyken nükleer enerjinin ne kadar doğru olduğu bitmeyen bir tartışma konusu…

İlginç bir şekilde Çernobil artık Ukrayna’nın yeni turizm merkezi.

Benim bile en büyük hayallerimden biridir Çernobil faciasının olduğu yere Pripyat’a gitmek… 

Radyasyon seviyesi hala normalin üzerinde olsa da Çernobil’i her yıl binlerce turist ziyaret ediyor. 

Peki ziyaret etmek ne kadar güvenli?

Yazıyı Çernobil faciasını konu alan birkaç film, dizi ve belgesel ile bitirelim: Chernobyl – Chronicle of Difficult Weeks – Chernobyl. Khronika trudnykh nedel (1987), Pripyat (1999), The Voice of Lyudmilla – Ljudmilas röst (2001), Chernobyl Heart (2003), The Battle of Chernobyl (2006), Chernobyl. 3828 (2011), The Babushkas of Chernobyl (2015), Voices from Chernobyl (2016), Chernobyl (2019), Chernobyl: Abyss (2021).

 

Aleyna ÇELİK

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.