Güzellik nedir? Kime göre güzel, neye göre güzel?
Dünyada ve dolayısıyla toplumumuzda görülen bir konudan bahsetmek istiyorum:
Güzellik Baskısı…
Erkekten ziyade kadınların hedef tahtasına koyulduğu bir konu…
“Boyun kısa, boyun çok uzun,
Sivilcen var, burnun büyük, kirpiklerin yok,
Çenen neden küçük, göz altların niçin mor…”
“Çok kilolusun, az ye, şişko…”
Baskı, tek tip güzellik algısı yüzünden
Kaç tane Anoreksiya Nervoza hastası var sonu ölüme kadar giden…
Uzayıp giden liste…
Biz insanlar karşımızdakini sürekli yargılarız…
Aynı tahta kurusu misali çoğalır çoğalır karşı tarafı yer, bitiririz.
Niçin böyle?
Niçin hep bir yargı?
Niçin hep bir baskı?
Empatiden yoksun insanların oluşturduğu bir kitle bu.
“Niçin topuklu ayakkabı giydin, bu eteği niçin giydin, bu ruju neden sürdün…”
Söylediğim gibi bu liste uzar gider…
Sosyal medya üzerinden de bu baskı iyice ayyuka çıktı…
Niçin mükemmel olmak zorundayız?
Niçin kusursuz görünmek zorundayız?
Sürekli iyi, mükemmel görünmek zorunda olmamız gerektiği dayatılıyor.
Sürekli bir yarış içindeyiz…
Bu baskıyı tabu haline getirmemek bizim elimizde.
Sözüm sizlere…
Ne yarış pistindeyiz ne de sizin tanımladığınız ölçülerde daima mükemmel görünmek zorundayız…
Diğer yandan
Güzellik algısının ucuz ve pahalı olarak da dayatıldığını düşünüyorum…
Elbise, etek, ayakkabı, makyaj malzemesi, aksesuar…
Mesela pahalı bir saat daha güzel, ucuz bir saat daha kötü ve çirkin…
Aslında her iki saat de aynı şeyi…
Zamanı gösteriyor.
Ama biz güzellik algısını o kadar çok büyütüp farklı yerlere çekiyoruz ki…
Hayata ve kendinize hep güzel bakın, güzel hissedin…
Neyi nasıl istiyor ve görüyorsanız…
Sınırlara ve kalıplara hapsolmayın;
Tabuları birlikte yıkabiliriz…
Esenlikle kalın…
Aleyna ÇELİK