Parmakları Ucunda… 

0 2.551

Kendimizi nasıl kaybediyoruz? Konuya böyle girince hepiniz bir afallayıp hangi konuda dediğinizi duyar gibiyim…

 

“Sizden hayatınızı istesem bana ne kadarını verebilirsiniz?” desem, sanırım bir çoğunuz cevap olarak “aptal mıyız, neden sana hayatımızı verelim?” diyecektir.

 

Birçok şeyin farkında değiliz. Bahsettiğim şey, kullandığımız sosyal medya. Gün içinde telefonu, hiç düşünmeden defalarca elimize alıyoruz. Instagram, Twitter, YouTube, Snapchat ve sayılabilecek onlarca sosyal medya hesaplarımızın arasında parmak antremanı yapıyoruz adeta. Bi süre sonra bakıyoruz ki bu parmak antrenmanımız sadece ekranı sağa sola ve aşağı yukarı hareket ettirmekten ibaret oluyor. Ve bizden bu antrenmanlar için karşılık beklenmiyor…  Uygulamaları kullanırken ücret ödemiyoruz, bunu hiç düşündünüz mü? Neden diye sordunuz mu? Sorguladınız mı?

 

Bunları kendime sorarken duyduğum şu cümle takılıyor aklıma; “Ürün için ücret ödemiyorsan ürün sensin…”  Ne kadar tuhaf değil mi? Biz sosyal medyayı kendimiz için tüketilebilir bir teknoloji olarak görürken, teknoloji bizim algımızı, psikolojimizi, zaaflarımızı çoktan tüketmeye başlamış da biz fark edememişiz…

 

Beğendiğimiz tarzda videolar neden hep arka arkaya sıralanıyor sizce? Neden hepimizin Instagram akışlarımız birbirinden oldukça farklı? Yapay zekâ sanırım bizden daha zeki hı, ne dersiniz?  Yapay zekâ bugünümüzü, yarınımızı hatta gelecek günlerimizi yönetiyor. Bir bakımdan hayatlarımız hackleniyor, elimizdeki telefonlara bağlı kaldığımız sürece.

 

Teknoloji o kadar gelişmiş ki bazen öylesine konuştuğumuz bir ürün hakkında bile milyonlarca reklamları sıralıyor karşımıza. Buna gözetim kapitalizmi diyebilir miyiz? Teknolojinin içine hapsolduk. Parmaklarımızla yaptığımız her hareket gözetim ve kayıt altında. Bu korkunç gelmeye başladı. Bana kalırsa bir çoğunuz bu kapitalizmin büyüsüne kapılmış ve farkında dahi değil. Arthur Clarke’ın da dediği gibi “Yeterince gelişmiş her teknoloji, sihirden farksızdır…”

Bana kalırsa bizler teknolojinin karşısında boyun eğdik. Küçük kaldık., küçücük. Yenilgiye uğradık. Sözüm o ki bizler şah mat olduk…

 

Sosyal medyanın bizi değiştirdiğini düşünüyorum. Davranışlarımızı, algılarımızı hatta kimliklerimizi. Sosyal medyanın akışına o kadar bağlanmışız ki, kendi benliğimiz dışında hareket ediyoruz. Kendi hayatımızda ve sosyal medya hayatımızda ayrı iki insan gibi davranıyoruz belki de… Biz neden kendimize bunu yapıyoruz sahi? Kendimize olan saygımız bu kadar mı? Nerede ne yaptığımızı, nereleri gezdiğimizi göstermek statü mü yani? Bize yapılan yorumlar bu kadar hayatımızın merkezi oldu mu? Bizim kapıldığımız bu şey aslında bir ütopyadan mı ibaret?

 

Sözlerimin sonuna gelirken, daha yavaş tüketmemiz gereken bir teknolojiyle karşı karşıya kaldığımızın farkında olmanızı isterim. Düşünmeyen bir toplum olursak gelecekte bizi yönetecek olan yapay zekalara daha çok boyun eğeriz. Unutmayın ki kullanmadığımız her organımız körelir. Düşünmedikçe beynimize haksızlık ediyoruz.

 

Kendimizin farkına varalım…

Hayatınızın ne kadarını sosyal medyaya vermişsiniz?

 

Büşra HELVACI

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.