Türkçe Rap’İn Gelişimi

0 2.806

Türkçe Rap, ilk olarak 1995 yılında Almanya’da ırkçılığa karşı yumruklarıyla değil müziğiyle karşılık vermek isteyen “Cartel” grubu ile Türkiye’de bilinirlik kazandı. Almanya’da 1990’larda Neo-Naziler tarafından açıkça hedef gösterilen ve birçok kez öldürülen Türk göçmenler kendi arasında birleşme eğilimi gösteriyorlardı. Bu eğilimin müziğe yansıması “Cartel”i doğurdu. Irkçılık, dünyada tedavisi olmayan tek hastalık olabilir. Kardeşçe yaşamak, aynı ekmeği bölüşmek ve dünyayı güzelleştirmek varken. Irkçılık yapmak, ayrışmak… “Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. Ancak çok basit bir şeyi unuttuk. Kardeşçe yaşamayı” Martin Luther King. “Cartel” grubunu sağduyulu olup ırkçılığa karşı yumruklarıyla değil müzikleriyle cevap vermelerinden dolayı tebrik ediyorum. Cartel’in yaptığı bu güzel ve başarılı işlere Türkiye’de kayıtsız kalmayarak onları İstanbul’a konser vermeye davet ettiler. Bu konser, Türkçe Rap için çok iyi bir haberdi. Türkçe Rap, artık sadece Almanya’da olmayacaktı ve Edirne kapıdan içeriye girecekti. Bugün 10 milyonları aşan dinleyici kitlesine sahip Türkçe Rap’in Türkiye’ye girişi ilk defa böyle olacaktı. Cartel’in albümü Almanya’da 29 bin Türkiye’de ise 543 bin sattı. Yanlış duymadınız tam tamına 543 bin. “Cartel” grubu Türkiye’ye geldi ve İnönü stadında konser verdi. Türkiye’de stat konserini veren ilk rap grubuydu. İnönü Stadyumunda Michael Jackson konserinden sonra en çok bilet satılan konser oldu. Haftalarca müzik listesinde üst sıralarda yer aldılar. Cartel logolu tişörtler kasetten çok satıyordu. Rapin sevilmesine ve Rap gruplarının kurulmasına vesile oldular. Edirne kapıdan giren Türkçe Rap 2000’li yılların başlarında artık statlardan; okullara, sınıflara, evlere, arabalara girmeye başladı. Türk gençleri artık sadece futbolcu olmak istemiyordu. Rapçi olmak isteyen gençler ortaya çıkmaya başladı. Kalemi kâğıdı eline alan gençler rap yazmaya başladı. İsyanlarını, zor yaşantılarını kâğıtlara dökmeye başladılar. Okullarda önceden müzik yarışmaları yapılıyordu ancak rap müziğiyle katılan yoktu. Artık gençler yapılan bu müzik yarışmalara rap parçalarıyla katılmaya başladılar. Rap artık bir kar kütlesi gibi ilerledikçe önüne sevenlerini de katarak daha da büyümeye başladı. Rap camiasının yeni isimler ile tanışması çok uzun sürmedi. Cartel’in yaktığı ateşi harlayanlar ortaya çıktı; Ceza, Dr. Fuchs, Sagopa Kajmer, Fuat Engin, Mode XL… Müzik ve sokak kültürü gittikçe gelişiyordu. Rap artık konser salonlarından ve stüdyolardan çıkarak sokaklara taşmaya başladı. Almanya’da doğan Türkiye’ye giren rap Almanya’da yeni bir ses ile buluştu. 1960’lı yıllarda Almanya gelişen sanayisi için Türkiye’den işçi göçü talep etmişti ve Türkiye’den Almanya’ya çalışmaya giden baba Ali Rıza Durmuş 3 Mart 1973 tarihinde gerçek adı Hakan Durmuş olan Killa Hakan adıyla bir erkek çocuğuna sahip oldu. Getto hayat yaşayan hakan, sokaklarla erken yaşta tanışmış ve genç yaşında hapse girmiştir. Cezaevi yıllarında sürekli sözler yazmıştır. İlk hapse girişi Alman polisi sadece Türklere karşıt tavırlar yüzünden genç Hakan’a ceza vererek hapse girmiştir. Almanya’da ırkçılığa ve ayrımcılığa uğrayan ve zor şartlarda çalışan babasını gören Hakan bu zor şartları yazıya dökerek Türkçe Rap yapmış ve kendini zamanla Avrupa’ya tanıtmıştır. Tekrardan Almanya’da yanan ateş Türkiye’de harlanmaya devam etmeye başladı. Yıl 2005’i gösterdiğinde Üsküdar’da melankoli tarzı ile ön plana çıkan Doğu Bosphorus, Kadıköy’de ise battle tarzı ile ön plana çıkan Kadıköy Acil isimli iki rap oluşumu kuruldu. Kurulan grupların, ortaya çıkan bireysel rapçilerin sayısı arttıkça Türkçe Rap’in gelişimi herkesin beklediğinden daha hızlı yayılmaya başladı. İzmirli Rapçi Anıl Piyancı ise daha sonra aralarında Araf, Grogi, Kamufle, gibi isimlerin katılacağı Yeşil Oda’yı kurdu. Bu grup sayesinde Türkçe Rap büyük bir ivme kazandı ve bu grup bize çok rapçi tanıştırdı bunlardan birisi ise bugün Ais Ezhel adıyla da tanınan Sercan İpekçioğlu oldu. Türkçe Rap sadece erkekler arasında yayılmadı tabii ki kızlarda gelişen bu akıma ayak uydurdu ve çok sağlam parçalara imza attılar. Duygularını, aşklarını ve isyanlarını anlatacak bir şey bekleyen kızlar bu gelişen ve büyüyen akıma kapıldılar. Örnek vermek gerekirse: Ayben, Kolera ve Lil Zey gibi kızlar Türkçe Rap’in gelişimi için katkılar sundular hem güzel parçalar yazdılar hem de çok sağlam Dissler attılar.

Türkçe Rap geliştikçe bu işi yapan sayı da artmaya başladı. Daha sonra karşımıza Allame, Hayki, Karaçalı, Patron, Sansar Salvo, Gazapizm, Contra, Norm Ender, Server Uraz, Sanışer, Yener Çevik, Canbay & Wolker, Khontkar, Şehinşah, Ben Fero… Gibi isimler ile tanıştık. İyi ki tanıştık. İyi ki Türkçe Rap diye bir şey var. Adını sayamadığım ve Türkçe Rap’in gelişimine katkı sağlayan bütün rapçilerden özür dilerim.

 

 

Şenol DURMAZ

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.