ELLBOGENGESELLSCHAFT  (DİRSEK TOPLUMU)

0 3.726

Almanca kökenli olan bu kavram ellbogen yani dirsek ile gesellschaft yani toplum kelimelerinin birleşiminden meydana gelerek dirsek toplumu anlamını kazanır. Ellbogengesellschaft yükselme hırsı ile insanların birbirlerine dirsek atmaktan, birbirlerine çelme takmaktan çekinmediği dayanışma ve sadakatten yoksun bir toplum anlamına gelir. Adeta günümüz toplumunu anlatıyor değil mi?

Dirsek toplumu kavramına ününü kazandıran şey 1982 yılında Almanya’da yılın kelimesi seçilmesi olmuştur. Bu ününden sonra özellikle Almanya’da insanların diline takılmış ve sosyal dikkat çekmek amacıyla kullanılmıştır. Almanlar on yıllar öncesinden aslında bizlere bir şeyler anlatmak istemiş, toplumun sorununun kökenine inerek refahı sağlamak için bir kavram bile oluşturmuşlar.

Dirsek toplumu her ne kadar gerçekleştirilen özensiz davranışlara dikkat çekmek için kullanılsa da pek dikkat çekememiştir. Günümüzde çalışma hayatı, eğitim hayatı, sivil yaşam, spor ve sanat kulüpleri vb. yerlerde yükselmek için bir mücadelenin olduğunu görmekteyiz. Mücadele iyidir, hoştur lakin yükselme hırsı insan evladının gözünün dönmesine sebep olup ona yanlış şeyler yaptırabilir. Güncel yaşamda bencil, şiddete meyilli, saygıdan yoksun, duygusal düşünmeden ve empatiden uzak ve diğer insanların sırtına tırmanarak onlar sayesinde yükselen insanlar ile ne yazık ki çok sık rastlaşırız.

Gelelim bu kavramın bizimle ne ilgisi olduğuna… Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki ve insanlar o kadar garip ki hissettiğimiz ve uyguladığımız dirsekler neye sebep olur hiç hesaba katmıyoruz. Gözümüzü hırs bürümüş, tek emelimiz okuyup zengin olmak, daha iyi yaşam standartları elde etmek ve mutlu mesut yaşamak. Peki, dünyada başka insanların da yaşadığını da düşünsek fena mı? Mesela biz her şeyimiz tamam iken daha fazlasına göz dikiyoruz lakin çevremizde yardıma ihtiyacı olan insanları ve canlıları görmüyoruz. Elimizde imkân varken yardımcı olmak bu toplumu daha asil ve daha kültürlü hâle getirecektir.

Bir de başarılarının sırrını diğer insanların üzerinden yükselmek olarak kavrayanlar vardır. Bu insanlar çevrelerindeki insanları üzüp kırar ve bir damla gözyaşı akıtmazlar. Onlar için daha çok başarı, daha çok şöhret ve para öncelik hâlindedir. Üzerlerine basarak yükseldikleri insanları asla düşünmezler, arkalarına bakmadan kendi dünyalarında yaşarlar. Bencildirler ve çevresindeki kişileri de kendileri gibi seçerler, gelecek nesilleri de öyle yetiştirirler ve bir de bakmışız bu dirsek şahıs iken toplum oluvermiş.

Her gün görülen, işitilen veya şahit olduğumuz trajediler var; vatandaşın sesi olması gereken siyasilerin kavga etmeleri buna bir örnektir. Bir toplumun temel yapıtaşı olan eğitimin düzensiz, ciddiyetsiz ve yetersiz olması da bir örnektir. Ekonomik koşulların kötü olması yüzünden vatandaşların alım gücünün düşmesi, işsizlik ile mücadele edilmesi, paranın en büyük dert olması hatta sağlığın da önüne geçmesi, ekmek derdine düşen insanların çaresiz yakarışları hep birer dirsek toplumunun sonuçlarıdır.

Örneğin; patron, işçisi olan adama mobbing uygulayarak ona dirsek atar, adam eve gider eşine baskı yaparak onu ezer, kadın gidip çocuğuna kötü davranarak psikolojik şiddet uygular ve en sonunda çocuk da gidip bir hayvana şiddet uygulayarak acısını çıkarır. Dirsek ata ata çoğalırız ve bir toplum oluruz. Sonuçlarını hesaba katamadığımız ve önünü alamadığımız bencil, saygısız, saldırgan ve sevgiden yoksun gelecekler miras bırakırız.

Fiziki olarak insanlar birbirlerine dirsek atsa muhtemelen herkes kendisini savunur lakin psikolojik dirsek atıldığında insanlar haklarını savunamıyor. Irkçılık, cinsiyet ayrımı, hayvanlara şiddet, insanları sınıflara ayırmak ve daha nicelerine karşı gerekli önlemler alınamıyor olup gerekli yargı mekanizması da sağlanamamaktadır.

Sevgi, saygı ve güven üçlüsü bir araya geldiğinde refahı oluşturur ve bu refah tekil iken çoğaldıkça yayılarak bir toplumu oluşturur. İnsanların yaptıkları işlere saygı göstermek, insanları oldukları gibi kabul etmek, hakkaniyetli davranarak herkesin hak ettiği yerde olmasını sağlamak ve bunu kabullenmek dirsek toplumu ile mücadele etmenin seçeneklerinden bazılarıdır. Sevgi, saygı ve güven ile kalın…

 

                                                                                                                      BERKAN YAYLA

 

 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.