Dilin Ortaya Çıkışı Ve Kökeni

Eğer Merlin Donald haklıysa konuşma, taklitçi idrak ile Homo Sapiensi diğer hayvanlardan ayıran en büyük özelliktir. Dilin gelişiminden önce nedenine gidecek olursak et yiyiciliğin önemine ulaşırız. Homo Habilisin beyin boyutu, kendinden öncekilerle kıyaslandığında bariz bir büyüme göstermiştir. Bu büyüme, taş alet teknolojisinde de etkin bir role sahiptir. Bu türle birlikte oluşturulan “zihinsel haritalar”, av bölgelerinin tahmini ve av için önceden yapılan eylemlerle planlama kabiliyeti gelişmeye başladı. Diğer primatlara kıyasla bu çok büyük bir kapasite örneğiydi. Fakat erken insanların antilop, zebra ve türevi hayvanları yediğini de bildiğimizden bazı paleontologlar tarafından ortaya konan bunun tek kişilik bir iş olamayacağı düşüncesiyle karşılaşıyoruz. Teknoloji ve avlanma tekniklerinde böylesine bir gelişmede dil yoksunluğu olanaksızdır.

Klasies Nehri Deltası ve Nelson Bay Mağarasındaki yapılan kazılar sonucu kalıntılar bize birçok farklı resim sunar. Günümüze daha yakın zamana ait kalıntılarda bolca bufalo ve yaban domuzu kemiği bulunurken az sayıda boğa antilobu kemiği bulunmuştur. Bu dönemde insanlar, avlarına uzaktan saldırmak için ok ve yayı icat etti. Kalıntılar kıyaslandıkça ortada dev bir teknik gelişim ve bilgi aktarımı sonucu ortaya çıkan değişimlerle karşılaşıyoruz. Dil olmadan bunların sağlanması mümkün değildir.

Kökenine geldiğimizde ise esas incelemenin alevlenmesinin Chomsky’de gerçekleşir. Ortaya koyduğu Evrensel dilbilgisi teorisi ile öncesinde yasaklanması önerilen köken ve evrim araştırmaları hız kazanmıştır. Chomsky’e göre dil, insana özgüdür ve 100 bin yıl kadar önce tek bir mutasyon sonucuyla ortaya çıkmıştır. Dil gibi kompleks bir yapının tek bir mutasyon sonucu olamayacağını savunan araştırmacıların eleştirilerine Chomsky, doğal seçilimle paralel ilerleyen olguların yer aldığı cevaplar verdi. Fakat görüş karşıtlıkları hâlâ devam etmektedir.
Chomsky’e göre dil biyolojik bir olgudur ve çevresel etkenler büyük rol oynamaz. M. Tomasello ve M. Corballis gibi isimler ise buna şiddetle karşı çıkarak dilin çevresel faktörler sonucu çıkışını savunurlar. Bazı araştırmacılar Chomsky’nin mutasyon teorisini kabul ederken tarihinde bir yanlışlık görerek bu kadar erken olamayacağını, en azından milyonlarca yıl sürecek bir evrimin sonucu olabileceğini savunurlar. Ayrıca Chomsky dilin bir anda ortaya çıktığını ve yalnızca insanlara özgü olduğunu öne sürerken diğer araştırmacılar uzun yıllar süren bir gelişimin etkisiyle devam ettiğini ve başta Lieberman gibi isimler olmak üzere hayvanların da bir iletişim ağına sahip olduğunu savunuyorlar.

Kaynak:
Peter Watson – Fikirler Tarihi
Vikipedi – Dilin Kökeni

Melisa YILDIZ

Yorumlar (0)
Yorum yap