SİHİRLİ GÜNLER

Ben bugüne kadar annelikten daha zor bir iş yapan insan görmedim. Onu kandırmak mümkün değil. Sinirini gizlemeye çalışsan fark eder, ağlamanı gizlemeye çalışsan mümkün değil kanmaz, sigara içmiyorum desen inanmaz, uyuyormuş numarası yapsan güler geçer.

Okuduğu dua sayesinde çocuğuna o gün araba çarpmasını engelleyen annelere, hiç bir karşılık beklemeden kurabiye yapan annelere, dakikalar süren hararetli kavgalardan 10 dakika sonra affeden annelere, çocuğunu cadde tarafından değil de kaldırım tarafından yürüten annelere, bütün kara bulutları çocuğunun üzerinden alıp kendi üzerine çeken annelere, saygının formatlarla, üsluplarla sınırlandıralamayacak kadar kutsal olduğunu öğreten annelere, dünyanın en yüksek kahkahasına sahip annelere, doğum sancısı ve acılarına girmiyorum bile, çocuğunu doğurmak için ağırlığınca kilo alan annelere, telefon konuşmalarının sonunu iki dakika daha uzatıp sıkı giyin, üşütme, aç durma, sigarayı çok içme diye nutuk çeken annelere, evladına sonsuz güvenen lakin çevreye güvenmeyen annelere, devlet gibi her şeye yetkisi olan her konuda sorumluluk sahibi ve cevap bulamadığı hiç bir şey olmayan annelere, hep haklı çıkan ve haklı çıktıkları için üzülen annelere, ölürken bile evlatlarının elini bırakmayan annelere, çocuğunun sevmediği, asla yemem dediği sebzeyi sırf yemesi gerekiyor diye yemeğin içine gizleyip yediren annelere, evladı dünyanın bir ucuna da gitse, nerede olursa olsun evladının köşeyi döndüğü yerde olan annelere, evladının fiziksel acısını da ruhsal acısını da ondan çok hisseden annelere, hava durumunu buluta bakıp anlayan annelere, karşısına kimi çıkarırsanız çıkarın asla çocuğuna kimseyi yakıştıramayan annelere ve daha sayamadığım nice ilahi ve sonsuz güce sahip annelere kocaman teşekkürler…

Kaç anne biliyorum en büyük hayali kariyer olup çocuğunun bir hastalığı yüzünden       kariyerinden vazgeçen. Kaç anne biliyorum kocasından dayak yedikten sonra evin içinde güneş gözlüğüyle dolaşan. Kaç anne biliyorum kocasından dayak yerken çocuğu duymasın diye çizgi film kanalının sesini sonuna kadar açıp çocuğunu televizyonun önüne oturtan. Kaç anne biliyorum çocuğu olamadığı için ihtiyacı olan bir yavruya annelik yapan. Kaç anne biliyorum çocuğuna baba da olan. Kaç anne biliyorum ölürken bile bu dünyadan göçüp giden ama çocuğundan asla gitmeyen. Kaç anne biliyorum hem çocuk doğuran hem de kariyer basamaklarını adım adım tırmanan. Dünyanın kaç harikası olursa olsun, şüphesiz biri anneler.

Şu dillere konu olan ama asla kabul olmayacak tek bir dua var; Tanrım keşke anneler ölümsüz olsa? Rudyard Kipling der ki: Tanrı her yere yetişemiyordu ve bu yüzden anneleri yarattı.

Herhangi bir canlıya annelik yapan, ona kucak açan, yuva olan tüm annelerin ek olarak harika bir çocuk doğurup büyütüp ona her baktığımda içimi geçirmeme sebep olan annenin, o gün okulda hayatımı değiştiren öğretmeni doğuran annenin, yoktan var edip erkek olmasına rağmen bir ülke doğurmasına sebep olan annenin, bu dünyada olmasa bile yaşanılabilecek, hatırlanabilecek güzel izler bırakan bu sayede çocuğu da o yoldan yürümeye devam eden annenin, bir şeylerle, maddeyle, stille karakteri var etmeyi değil ruhla var olmayı öğreten annelerin önce ellerinden sonra çocuğunuzu büyütürken düştüğünüzde yaralar açılan dizlerinizden öpüyorum. Dizlerinizden…

Çocuğunuzu büyütürken gizlediğiniz sırlar açığa çıkmasın.

Çabuk şatoyu eve dönüştürün!

Sadık geliyor…

 

Gamze Ç. AKTAŞ

Yorumlar (0)
Yorum yap