Minik Fareyle Başlayan Başarı


   Walt küçük yaşlardayken ailesinin iş nedeniyle sürekli taşınıyorlardı. Hep adapte olmaya çalışan kesik bir çocukluk geçirmişti. Ailesinin maddi durumu olmadığı için kardeşleriyle birlikte çalışmak zorundaydılar. Bu yüzden de okul birinci önceliği olmadı.
Yeteneğini keşfetmesi çok erken yaşlarda olmuştur. Komşusu olan bir doktorun atını çizdirmek istemesiyle başlamıştır çizim serüveni. Daha sonra 14 yaşındayken katıldığı sanat kursunda resim yapmaya başlar. Bir yandan okula bir yandan da sanat enstitüsüne giderken, 16 yaşında eğitimini yarıda bırakarak ambulans şoförü olarak orduya yazılır. 1919 yılına kadar Fransa’da Kızıl Haç’ta çalıştıktan sonra Amerika’ya döner. Walt ülkesine döndükten sonra çizimler yapmaya devam eder. Karikatürlerini çeşitli gazetelere götürüp yayınlatmaya çalıştı. Ancak dönüş alamıyordu. Disney, bir rahipten kilisesinin etkinliklerinin resmini çizmesi için teklif aldı ve küçük bir ücret karşılığında işe başladı. Kilisede ona çalışması ve kalması için bir oda verildi.
Burada Disney’in hayatı şekillenmeye başladı.
Kilisedeki odasında bir fare görüyor. Ve ona Mickey adını veriyor. Ve onu çizmeye başlıyor. Bu çizimler de ona dünyanın en ünlü yapımcısı olma fırsatını sağlayan çizimlerdi.
Çizimleriyle Hollywood’a yola çıktı. Arkadaşına fare çizimlerinden bahsederek Kansas Sanat Enstitüsünde  işe başladı.
18 yaşındaydı ve karikatür sanatçısı olmak istiyordu. Ancak işinde bir yılı doldurmadan, sert bir kriz şirketi vurdu ve işten çıkartıldı, üstüne de ‘’hayal dünyasının yeterince geniş olmadığına’’ dair komik bir tavırla.
Walt Disney asla pes etmedi ve daima daha fazla çalışmaya devam etti. “Önüme çıkan tüm engeller bana güç verdi. Yaşarken bunu anlamıyorsunuz elbet, ama başınıza gelen her karın ağrısının hayatınızdaki en güzel şeye dönüşebilme ihtimali her daim var.
Walt artık söylenmeyi bırakıp harekete geçmesi gerektiğini anlamıştı. Ve işini kurdu. Bir avuç kişiyle Laugh O Grams adını verdikleri kısa çizgi filmleri üretmek için çalışıyorlardı.
Ancak bir kez daha iflas görmüştü. Bu hazin son aynı zamanda Alice Harikalar Diyarında’nın animasyonu üzerinde çalıma fırsatını yakalamıştı.
Walt 22 yaşında bavulunu topladığı gibi Hollywood’a gitti. Hayatının yeni dönemi de tam olarak burada başladı.
Kardeşiyle birlikte 1923’de birleşerek amcalarının garajında stüdyo açtılar. Yarısını tamamladığı Alice Harikalar Diyarı’nı hayata geçirdi.
Ofislerini kiralık odaya taşıyarak tabelaya Walt Disney Productions yazdırdılar. Bu Walt için inanılmaz onure ediciydi. 1930’lu senelerde Disney, bir dizi başarılı çizgi filme imza attı. Bir buçuk milyon dolarlık dev bir yatırım olan “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” 1937 yılında gösterime girdi. 1937 yılının en iyi animasyon filmi seçildi. Tonlarca ödül kazandı ve uğruna harcanılan her bir kuruşun hakkını vermekle kalmayıp tüm borçları bir kalemde sildi. Bir anda dünyanın en ünlü animasyonu haline gelen Mickey Mouse 100’den fazla çizgi filmde baş karakter olarak yer aldı. daha sonraki dönemlerde; Donald Duck (1934), Pinokyo (1940), Aslan Kral, Kayıp Balık Nemo, Külkedisi, Winnie The Pooh, Sindrella (1950), Uyuyan Güzel (1958), 101 Dalmaçyalı (1961) ve daha birçok başarılı çizgi filmde Walt Disney imzası yer aldı.
Disney, 1955 yılında California’da, Los Angeles’ta ilk Disneyland eğlence parkını açtı. Hayatın getirdiği zorluklar karşısında yılmadan, yorulmadan mücadele eden, hayal ettiklerinden her ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyen Walt Disney zoru başardı. Çizgi film dünyasına adını altın harflerle yazdırdı. 65 yaşında akciğer kanseri sebebiyle hayatını kaybettikten sonra ardında medya devi bir şirket bıraktı.

Kaynakça:

https://www.tekrardene.com/walt-disneyin-basari-hikayesi/
https://ceotudent.com/

3M Akademi – Online ve Uzaktan Eğitim Portalı

 

 

Sevim HARMAN

Yorumlar (0)
Yorum yap