Kavramları Yeniden Hatırlamak: Devlet ve Hükümet

0 4.495

Devlet, belli bir arazi üzerinde kurulmuş, siyasi olarak örgütlenerek ortak bir otorite
altında bir araya gelen insanlar tarafından oluşturulan ve egemenliğe sahip hukuki bir yapıdır.
Hükümet ise bir devletin yönetimini üstlenmiş olan, devlet adına politika ve karar alma
süreçlerini kontrol eden bir kümedir.
Devlet ve Hükümet kavramlarının tarihsel gelişimine bakacak olursak; Tarım
Devriminin devlet mekanizmasının oluşmasında çok önemli olduğu bilinmektedir. Tarım,
erzak ve su gibi ihtiyaçlar insanları bir araya toplayarak onları yerleşik bir yaşama, bir devlet
kurmaya sevk etmiştir. İşte bu yerleşik ve mücadeleci yaşam şartları ilkel toplumlarda ilk
devlet yapılarının oluşmasına vesile olmuştur. İnsanoğlu önce ihtiyaçları doğrultusunda
toplumu var etmiş ardından da bir çatı niteliğinde devleti kurmuştur.
İlk devlet olarak Mezopotamya bölgesinde Sümerlerin tarih sahnesinde var olduğu
bilinmektedir. Orta çağ döneminin son raddelerinde ise modern devletlerin ilkel devletler
yerine var olduğunu görürüz. Devletlerin çeşitlenmesi ile mülkiyet, meşruiyet, otorite, hak ve
hukuk gibi kavramlar da türemiştir, bu kavramlar Aristoteles, Sokrates, Hegel, Machiavelli,
Marks ve nice düşünürün eserlerine konu olmuştur. Özellikle Rousseau, Hobbes ve Locke
sözleşme kuramları olarak bilinen yaklaşımlar ile siyasi tarihe zenginlik katmıştır. Düşünürler
bazen devleti ilahlaştırırken bazen de insan eliyle yapıldığını ifade etmişlerdir hatta Thomas
Hobbes gibi devleti bir canavar olarak görenler de olmuştur. İmparatorlar ve monarkların
devletlerin başında yer alması ile hükümet kavramı da gün yüzüne çıkmıştır. Lakin ilkel
devletlerde de hükümet yapısının basit şekilde de olsa var olduğu düşünülmektedir. Bir
topluluk, toprak ve iktidar var ise muhakkak ki bir lider ve o liderin yandaşları da olmalıdır
yani bir iktidar modeli olmalıdır.
Devlet ve hükümetin özelliklerine gelirsek; Devletin kurulması için 3 adet unsur
vardır; Toprak, insan topluluğu ve egemenliktir, bu üç unsur bir araya gelmek zorundadır.
Devlet ülkesindeki herkes ve her şey hakkında karar verme ve kaideleri belirleme yetkisine
sahiptir, yani egemenlik hakkı devlete aittir, güç kullanma tekelini elinde bulundurur.
Ülkedeki bürokratik örgütleri oluşturup onları etkinleştirme yetkisine sahiptir. Devlet deyince
teferruatlı bir yapıdan bahsedilir, karmaşık bir yapısı vardır fakat her bir yapısı fazlasıyla
ehildir. İnsanlar statülerine, ast-üst ilişkilerine ve vazifelerine göre bir piramidi oluşturur yani
devlet yapısı hiyerarşiktir. Devlet, teşkilatları (silahlı kuvvetler, yargı kuvvetleri ve eğitim

kurumları) kullanır. Son olarak toplumsal düzende en faik olan yapı devletin bizzat kendisidir
diyebiliriz.
Hükümet, devlet tarafından yürürlüğünü sağlar, devlet üzerinde bir kontrol
mekanizması yoktur, devletin bir parçasıdır yani hükümet televizyon, devlet ise kumanda
gibidir. Bir hükümetin oluşması için gerek yazılı gerekse de yazılı olmayan belirli aşamalar,
yeterlilikler, uyulması ve uygulanması gereken belirli kurallar mevcuttur, mevcut olmak
zorundadır yoksa herkes hükümet kurabilir. Hükümet yetki bakımından sınırsız değildir, her
istediğini yapamaz devletin yapısına veya hükümetin biçimine göre sınırlandırılır. Devlet
fazlasıyla donanımlı bir kurumsallığa sahipken hükümet öyle değildir kalıcı olmadığı, belirli
bir süre kapsamında seçildiği için yeterince kurumsallaşamaz. Devlet bakidir, yıkılması çok
zordur fakat hükümet gelip geçici bir oluşumdur. Tarihte hükümetlerin değişimi veya
yıkılışına devletlerin yıkılmasına oranla daha sık rastlanılır. Devlet kimseye ait değildir o
topraklarda yaşayan tüm halkın ortak sahipliğindedir fakat hükümet şahsi kişiler veya tebaalar
tarafından yönetilir. Devletin tarafı yoktur sağ, sol, orta demeden tüm ülkenin kalkınmasını ve
refahını sağlamak ile ilgilenir fakat hükümet partileşmeden de kaynaklı olarak bir grup
zümreyi temsil eder.
Devlet, birtakım özelliklerine göre çeşitlendirilmektedir, devletin yapısına göre; Üniter
devlet, bölgeli devlet, karma devlet (konfederasyon ve federasyon) olarak sınıflandırılır.
Egemenliğin kaynağı üzerine; Monarşik devlet, oligarşik devlet, teokratik devlet, aristokratik
devlet, laik devlet ve demokratik devlet şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Hükümet
modelleri, oluşmasına olanak sağlayan organların (yasama, yürütme ve yargı) birliktelik
durumuna göre ayrışır, bu kuvvetler ya birleşir ya da ayrılır bunun ortası yoktur. Kuvvetler
Birliği sisteminde; Kuvvetler eğer yürütme organında birleşiyor ise mutlak monarşi ve
diktatörlük olarak iki tane pek de tasvip edilmeyen model ortaya çıkar. Eğer kuvvetler
yasamada birleşiyor ise genelde tercih edilen model olan meclis hükümet sistemi ortaya çıkar.
Kuvvetler ayrılığı sisteminde; yasama, yargı ve yürütme birbirinden ayrışarak görevini
sürdürür. Günümüzde çoğu ülkede tercih edilmeyen yumuşak kuvvetler ayrılığı olarak bilinen
parlamenter sistem, pek çok ülkede benimsenmiş olan sert kuvvetler ayrılığı olarak bilinen
başkanlık sistemi ve parlamenter sistem ile başkanlık sisteminden melez olarak türeyen bir ara
sistem mahiyetinde olan yarı başkanlık sistemi olmak üzere 3 tanedir.
Günümüzde Türkiye’de uygulanan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ise farklı bir
sistem olarak ön plana çıkmış, hükümeti güçlendiren bir sistemdir. Bu gibi sistemler

hükümetlerin yetkilerini artırarak iktidarda kalma sürelerini uzatmaktadır. Bununla birlikte
hükümetin devlet tekelini en aza indirdiği sistemler genel anlamda devlet-hükümet ayrımına
ve mekanizmasına terstir. Bu şekilde yönetilen devletlerin hem iç hem de dış politikada ciddi
sorunlar yaşadığı bilinmektedir.
KAYNAKÇA
Topuz Kurt, Senem. ‘‘Hükümet Sistemleri ve Devlet Şekillerinin Ülkelerin Demokrasi Seviyeleri
Üzerinde Yarattığı Farklılığın Tespiti Üzerine Bir Çalışma’’. Ege Akademik Bakış. Cilt 16, Sayı 3.
Temmuz 2016, Sayfa 461-476
‘‘Karşılaştırmalı Devlet Sistemleri’’, kureselsiyaset.org
BERKAN YAYLA

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.