Kafkas Cephesi; Sarıkamış Harekâtı

0 3.588

                                     

Sarıkamış Harekatı, 1.Dünya Savaşı’nda Kafkasya Cephesi’nde gerçekleşen bir harekattır. Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya İmparatorluğu arasında 22 Aralık ve 6 Ocak 1915 arasında gerçekleşen ve Osmanlı İmparatorluğu’nun stratejik hatalardan ötürü mağlubiyeti ile sonlanan üzücü bir hadisedir. Sarıkamış Harekâtı araştırılmaya ve doğru bir şekilde anlatılmaya muhtaç bir mevzuudur. Dillere destan birçok yalan yanlış bilgi kulaktan kulağa dolaşmaktadır. Şimdi gelelim harekatın nasıl gerçekleştiğine. Dünya Savaşı başladığı andan itibaren Almanya Fransa ve İngiltere ile batıda Rusya ile doğuda savaş halindeydi. Almanya batı cephesinde Ağustos ayında hızlı ve başarılı harekâtı, Eylülde Marne Muharebesi ile kırılıp siper harbi başlayınca ve doğu cephesinde de müttefik Avusturya-Macaristan ordusunun Ruslar karşısında perişan olmasından dolayı Almanya neredeyse Ruslarla tek başına harp etmek durumunda kalmıştı. İşte bu buhranlı durumda Osmanlı Devleti’nin zaman geçirmeden savaşa girecek ve Rusya ve İngiltere’yi meşgul edecek bir cephe açması gerekmişti. Osmanlı ise bir yandan savaşa hazırlanıyor, diğer taraftan da İngiltere ile ittifak yapmaya çalışıyordu. İngiltere ile ittifak olamayan Osmanlı Hükümeti Kasım 1914’te Almanya’nın yanında savaşa girdi. Rusların Kasım 1914’te Kafkasya Cephesinden saldırması ile savaş Osmanlı için başlamış oldu. Köprüköy ve Azap Muharebeleri yapıldı. 3. Osmanlı Ordusu bu muharebede sayıca kendisinden az olan Rus ordusunu geri püskürtmüş, kısmi başarıya ulaşmıştır. Rusları büyük bir hezimete uğratma kuvveti olan Osmanlı 3. Ordusu tam manasıyla darbeyi indirememiştir. Ordu komutanı olan Hasan İzzettin Paşa’nın aşırı temkinli olmasının etkisi büyüktür. Azap Muharebesi sonrasında ordu sebepsiz yere 15 km geriye çekilmiştir. Halbuki bu sırada Ruslarda geri çekilmekteydi. Yani Türkler Ruslardan, Ruslar Türklerden çekiniyordu. 3. Ordunun Ruslara kesin darbeye uğratması üzerine Enver Paşa durumu tetkik ve bir baskın harekâtı yapılıp yapılmayacağına dair bir rapor hazırlamak için Genel Kurmay 2. Başkanı Yarbay Hafız Hakkı’yı Erzurum’a gönderdi. Yarbay Hafız Hakkı’nın raporları güdümünde harekata muhalif bazı komutanlar görevden alındı. Yarbay Hafız Hakkı oradaki 10. Kolordu Komutanlığına Albay olarak atandı. Kolordu olan Hafız Hakkı önce kendisiyle beraber Enver Paşa ve Bronsart Paşa’nın birlikte hazırladıkları ve 3. Ordu Komutanı olan Hasan İzzet Paşa’nın da iştirak ettiği Sarıkamış Harekatının hazırlıklarına başlandı. Esasında Hasan İzzet Paşa daha Eylül ayında savaşa girilmeden bu harekatın prototipi sayılabilecek bir taarruz planı Genelkurmaya arz etmişti. 12 Aralık tarihinde taarruz planına son düzenlemeleri yapmak üzere Enver Paşa Erzurum’a geldi. 72 saat süren müzakerelerden sonra taarruz planını son halini aldı ve başlama tarihi 22 Aralık olarak karar kılındı.  Taarruz planına göre 3. Orduyu oluşturan 3. Kolordu ve 11. Kolordu Rusları Aras Nehri kuzeyinde cephe tutarken 9. Ve 10. Kolordu düşmana sağ bir yay çizerek arkasına düşecek ve sağ cenahtan kuşatılan düşmanın çekilmesine müsaade edilmeyerek yenilgiye uğratılacak ve esir edilecekti. Görev 3. Kolordu Komutanı Hasan İzzet Paşa’ya verildikten sonra, Enver paşa geri dönecekti ama Hasan İzzet Paşa’nın çekimserliği ve tereddüt hali ortaya çıkınca Enver Paşa ordu komutanlığını aldı. Yapılmaması gereken bir hareketti çünkü Enver Paşa Genelkurmay Başkanı ve Harbiye Nazırıydı. Direkt cephede ordu yönetmesi tedbirsizlikti. Ve Enver Paşa daha da ileriye giderek cephe hattı ortalarına dahi girecekti. Harekata 9. Ordu ile katılacaktır. 

 Sarıkamış Harekata 22 Aralık günü başladı. Plana göre 9. Kolordu Koşa Bölgesinden hareket ederek, 23 Aralık’ta Çatak, 24 Aralık’ta Yeniköy-Kötek arasında Rus ordusunun cephe arkasına düşecekti. 10. Kolordu da Korkum bölgesinden hareket ederek bir tümeni ile Narman’ı alacak, diğer iki tümeni ile Oltu’yu zapt ederek Rusları geri püskürttük sonra 24 Aralık’ta Bardız’da olacak buradan Sarıkamış önünü emniyete aldıktan sonra 9. Kolorduyla beraber Rus ordusunu geri çevirecekti. Bu bir baskın harekatıydı. Rusların hiç beklemediği bir anda yapılması gerekiyordu. Hazırlanan plan buydu, ancak uygulanan şöyle oldu.

 

Albay Hafız Hakkı kolorduyu oluşturan tümenlerden 30. Ve 32. Tümenlerle birlikte hareket ederken, 31. Tümen Narman yolu üzerinde yürüyerek her iki kolordu arasında irtibat sağlamak üzere 9. Kolordu emrine verilmiştir. Bu tümen Narman’ı alarak sonrada Oltu yönünde ilerleyerek burada kolordusuna katıldı. Oltu’dan sonra güneye Baldız yönünde dinmesi gereken 10. Kolordu, Rus birlikleri peşine takılarak 30. Ve 31. Tümenlerle Koşar’a doğru gitti. Yalnız 32. Tümen güneye döndürülerek Baldız yönüne ilerledi.  İşte tam bu noktada felakete giden süreci başlattı. Harekatın en büyük hatalarından biri yapılıyordu. 25 Aralık’ta Sarıkamış batısında Rus ordusunun arkasına düşmesi planlanan 10. Kolordu yürüyüş hedefinden saparak yolunu uzatmıştı. Oltu’nun alınmasından sonra çok zaman kaybedilmişti. Hafız Hakkı bunu telafi etmek için, Birlikleri Allahuekber Dağlarından aşırıp Sarıkamış’a çıkmaya karar verdi. Hızlanmak adına askerlere çantaları bıraktırıldı, yasak olmasına rağmen gece yürüyüşü yaptırıldı. Dağlarda fırtına ve tipiye yakalanan askerler büyük zayiyat vermiştir. İşte donarak şahadet şerbetini içen askerlerin çoğu 10. Kolordu askeriydi. Hele bir 26 Aralık gecesi vardır ki fırtınanın nara attığı dağlarda binlerce askerimiz beyaz karların sinesine bedenlerini bırakırken ruhları arş-u alaya yükselmişti. Birlikler son derece değerli olan vakitlerini de 2.000- 3.000 rakımlı Allahuekber Dağlarında kaybetti. 9. Kolordu ise Enver Paşa yanında olduğu halde tarihte yola çıktı ve 24 Aralık günü Baldıza vardı. Buradan Kötek yönüne dönerek, cephe arkasındaki Rus ihtiyatlarına baskın vermesi gerekirken, Hafız Hakkı’nın Kasar’a ilerlemesi üzerine onlarda plan değiştirmek zorunda kaldı. Enver Paşa Hafız Hakkı’yı yalnız bırakmamak için yönünü Kötekten Sarıkamış’a çevirdi. Bu olayda yakalanan bir esir askerin Sarıkamış’ın boş olduğunu söylemesi de etkilidir. Yapılanlarla harekât planı delinmiş, Ordu Karargahı olayların akışına kapılmış. Hazırlanan ilk planda hiçbir önemi olmayan ve önceliği bulunmayan Sarıkamış Kasabası harekatın tek hedefi haline gelmiştir. Plana sadık kalmamak facianın en büyük nedenlerindendir. Acele ettirilen 9. Kolordu 25 Aralıkta Sarıkamış önlerine gelmeyi başardı. Aynı gün geleceğini söyleyen 10. Kolordu orada yoktu. Hafız Hakkı Bey’in söylediği tarihte oraya gelmesi imkansızdı çünkü yol üzerinde aman vermez Allahuekber Dağları vardı. Kara kış Osmanlı İmparatorluğu 10. Kolordusunu pençeleri arasına almıştı. Hafız Hakkı Bey ve Birlikleri dağı aşıp ancak 29 Aralık günü Beyköy- Başköy hattına gelebilmişti. Geldikleri gün Tümeninin sadece %20’si sağ kalmıştı. 9. Kolordu onları beklerken savaşmış ve kuvvetlerini eritmişti. Gerçekten 25 Aralık gecesi boş olan Sarıkamış, Türklerin baskın harekâtına girişeceğini duyan Ruslar tarafından dolduruldu. Kars’tan gelen takviyeler ve ana hattan yetişen kuvvetler Sarıkamış’ın imdadına yetişti. Ruslar Osmanlı saldırısını beklemiyorlardı. Bölgede bulunan 60.000 Rus askeri ve General Miskleyevsky saldırı başlayınca şaşırdı. Tüm ağırlıkları bırakıp asıl savunma noktası olan Kars’a çekilmeyi düşünmüştü. Ermeni köylerinden gelen istihbaratlar Rus komutanın cesaretini artırdı. Ruslar için asıl tarih rastlantı oldu. 24 Aralık günü Oltu’dan ayrılan 10. Kurmay Başkanı Yarbay Nasuhi kötü bir tesadüfle karşılaşıp Ruslara esir düşmüştü. Ruslarda kuşatılmamak adına derhal harekete geçti, Kars’tan takviye alıp Sarıkamış’a yönlendirdi. Asıl birlikleri de yavaş yavaş geriye çekmeye başladı. Burada beklenilmeyen kötü bir hamlede 11. Kolordu Komutanı Galip Paşa tarafından yapıldı. Paşa Ruslara arkadan yapışıp geri çekilmelerini önlemekle görevliydi. Bu görevi tam manasıyla yapamayınca Ruslar birliklerini yavaş yavaş kuzeye geçmeyi başardı. Galip Paşanın bu görevi gerçekleştirememesi gözden düşmesine yol açtı. 9. Ve 10. Kolordular art arda saldırılar yapmaktaydı. Ama burada birçok sıkıntı vardı. 9. Kolordu komutanı İhsan Paşa harekatın başarısına inanmadığı için Enver Paşayla sürekli ters düşüyordu. Enver Paşa sayısal üstünlük onlarda olduğu için Sarıkamış’a en kısa zamanda ulaşmak istiyor cephede mevkii bakımından üstün olmayı istiyordu. Bu acele ve zaman darlığında İhsan Paşa askerlerin dinlenmesi gerektiğini düşünüyor, taarruzu bekletiyordu. Taarruzlara ara verilmesi en çok Rus askerlerinin işine gelmiş şehir takviye birliklerle doldurulmuştu. Her şeye rağmen Türk askerleri kimi zaman Sarıkamış’ın köylerini dahi ele geçirmekteydi. Fakat bu kanlı çatışmalarda dahi Osmanlı ordusu kuvvetlerinin tamamını kullanmıyordu. Bunun sebebi yollarda yancı ve artçı birliklerin bırakılması olarak görülmektedir. Sarıkamış önünde yıllarca dillere pelesenk olan muharebe devam ederken her iki taraftan subaylar gerilere gönderilerek geride kalan ve civar köylerdeki askerleri toplayarak muharebe saflarına dahil edilmekteydi. 24 Aralıktan 4 Ocak tarihine kadar işte bu gerilerden ilave edilen takviye kuvvetlerin parça parça cepheye gönderilmesiyle sağlanmıştır. Tam bir hücum yapılmaması Türkler için can sıkıcıydı. 31 Aralıkta Enver Paşa artık başarı ihtimalinin kalmadığını anladı. Ruslar sayı üstünlüğünü o gün ele geçirmişlerdi. Önce geri çekilme kararı verdi, ardından savunmada kalmasını istedi. 11. Kolordu’nun Rusları iterek yardıma gelmesi isteniyordu ama diğer kol ordulara yardım edemedi. Hareket başarısız olmuştu. Türkler’in verdiği tüm mücadele, ruhları titreten soğuk ve kara karlara gömülmüştü. 

 

Kaynakça:

tr.vikipedia.org

hürrüyet.com.tr

SDF Tarih Belgesel

Dergipark.org.tr          

                                                                                                                          Mahsun GÜNEŞ

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.