Metodolojik Bireyci Kuram
Metodolojik bireyci kuram, sosyal davranışların sebeplerini anlamaya çalışan ve bu sebepleri bireysel eylemlere ve bireylerin karar süreçlerine dayandıran bir sosyolojik teoridir.
Bu kurama göre bireylerin kendine has bir yaşam deneyimi vardır ve bu deneyimlerin bireylerin davranışları, düşünceleri ve tutumları üzerinde belirleyici rolü vardır. Yani bireylerin sosyal dünyayı anlama biçimleri, sosyal yapıyı anlamaları açısından önemlidir.
Metodolojik bireyci kuram, nitel araştırma yöntemleri kullanması ile bilinir. Araştırmacılar, bir sonuca ulaşmak ve konuyu kavrayabilmek için bireysel görüşmeler, odak grupları ve gözlemler yaparlar. Ancak, metodolojik bireyci kuramın bazı olumsuz yönleri olduğu da düşünülmektedir örneğin bu yaklaşımın sosyal yapıyı ve sistematik sorunları göz ardı ettiği ve bireysel deneyimlerin önemini gereksiz şekilde abarttığı düşünülmektedir.
Metodolojik Bireyci Kuramın Tarihi
Metodolojik bireyci kuram, 20. yüzyılın ilk yarılarında sosyal bilimlerdeki monoton araştırma yöntemlerine farklı bir bakış açısı getirmek için bir takım felsefi ve metodolojik düşüncenin bir araya gelmesi sayesinde ortaya çıkmıştır.
Metodolojik bireyci kuramın modern versiyonu özellikle 1950- 1960 yıllarında ortaya çıkmıştır. Bu dönemlerde özellikle antropologlar, sosyologlar ve psikologlar, nitel araştırma yöntemlerine ilgi duymaya başlamıştır. Bireylerin deneyimlerini anlayabilmek için katılımcı gözlem, derinlemesine görüşmeler ve odak grupları gibi teknikleri kullanmaya başlamışlardır.
Metodolojik Kuramın Önde Gelen Düşünürleri
Metodolojik bireyci kuram, farklı disiplinlerde çalışmalar yapmış pek çok düşünürün düşüncelerinin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan bir yaklaşımdır. Yani önde gelen kişiler de farklı alanlardan gelmektedir. Bazı önemli düşünürleri şunlardır:
Edmund Husserl (1859-1938)
Max Weber (1864-1920)
George Herbert Mead (1863-1931)
George Herbert Mead: Bireysel deneyimlerin sosyal ilişkiler ile alakalı olduğunu ve bireyin kendini diğer kişilerle etkileşim yoluyla oluşturduğunu savunur. Bu yaklaşım, sosyal psikolojiye ve metodolojik bireyci kurama önemli katkı sağlamıştır.
Alfred Schutz (1899- 1959)
Erving Goffman (1922-1982)
Metodolojik Bireyci Kuramın Özellikleri
Toplumsal davranışların bireysel eylemlerden kaynaklandığı kabul edilir. Bireylerin davranışlarını şekillendiren kendi öncelikleri, hedefleri, tutumları ve motivasyonlarıdır.
Bireylerin davranışlarının rasyonel olduğu kabul edilir. Bireyler, belirli amaçlara ulaşmak için en uygun yolu seçmeye uğraşırlar.
Bireylerin karar süreçlerinde seçim yapma özgürlüğü olduğu kabul edilir. Bireyler, mevcut eylem seçenekleri arasından en uygun olanı seçerler ve uygularlar.
Sosyal davranışların değişebilir olduğunu kabul eder. Bireylerin davranışları, çevresel faktörlere, bireylerin kişisel özelliklerine, deneyimlerine ve tutumlarına göre şekillenir.
Bireysel davranışların işlevsel olduğu kabul edilir. Bireyler, belirli amaçlara ulaşmak için en uygun yolu seçerek aslında toplumun işleyişine katkıda sağlarlar.
Bireylerin davranışlarının tutarlı olduğu kabul edilir. Bireylerin davranışları, tutum ve değerlerine uygun olarak şekillenir.
Weberci Kurumsalcı Kuram
Weberci kurumsalcı kuram, sosyal oluşumların toplumsal davranışlar üzerindeki etkilerini inceleyen bir sosyolojik teoridir.
Alman sosyolog Max Weber’in öncülüğünde kurumsal yapıların nasıl işlediğine ve toplumsal değişimleri nasıl etkilediğine odaklanan bir kuramdır. Bu kuram aslında Weber’in kariyeri boyunca yapmış olduğu çalışmalarının bir sonucu olarak oluşmuştur. Ayrıca birçok sosyal bilimci tarafından da önemli bir teori olarak kabul edilir.
Weberci kurumsalcı kuram, kurumsal yapıların birçok farklı unsuru aracılığıyla toplumsal davranışları ve değişimleri şekillendirdiğini öne sürmektedir. Bu unsurlar genel olarak: Yasalara uygunluk, hiyerarşi, iş bölümü, otorite ve sosyal normlar gibi faktörlerdir.
Kuramda kurumsal yapılar, toplumsal eylemlerin belirleyicisi olarak görülür. Bu kurumsal yapılar, toplumsal davranışları sağlayan kurallar ve düzenlemeleri oluşturur. Weber, kurumların “rasyonel-legal” ve “geleneksel” olarak iki ana kategoriye ayrılabileceğini öne sürmektedir. Rasyonel-legal kurumlar, yasalara uygunluğa ve yönetim sistemlerine dayanan modern toplumlara özgü bir özelliktir. Geleneksel kurumlar ise, eski dönemlere özgü kültürel, dini ve etnik özellikleri yansıtan kurumlar olarak tanımlanır.
Weberci kurumsalcı kuram, toplumsal değişimlerin kurumların değişimine bağlı olarak değiştiğini söyler. Kurumlar, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli olarak değişmeli, kendini yenilemelidir. Ancak, bu değişim süreci toplumun yapısına ve özelliklerine göre yavaş ve zorlu olabilir. Ayrıca toplumsal değişimler de genellikle bu sürece bağlı olarak gerçekleşir.
Yani Weberci kurumsalcı kuram, toplumsal davranışların ve değişimlerin nasıl şekillendiğini ve kurumsal yapıların bu değişim sürecindeki rolünü anlamaya ve anlatmaya odaklanır. Kuram, toplumsal yapıları ve işleyişlerini anlayabilmek açısından önemli bir araçtır ve birçok sosyal bilimci tarafından kullanılan bir teoridir.
Weberci Kurumsalcı Kuramın Tarihi
Weberci kurumsalcı kuram, Alman sosyolog Max Weber’in çalışmaları sonucunda geliştirilmiştir. Weber, 1864-1920 yılları arasında yaşamış olan bir sosyologdur ve sosyolojinin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır.
Weber, kurumsal yapıların toplumsal değişkenler üzerindeki etkisini incelemeye çok büyük önem vermiştir. Tüm bu çalışmalarının sonucunda Weberci kurumsalcı kuram ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu kuram, Weber’in “Ekonomi ve Toplum” adlı eserinde yer verdiği kurumsal analizlerinin de bir derlemesi olarak kabul edilmektedir.
Weber’in kuramsal çalışmaları, özellikle Alman sosyoloji geleneğine ve genel olarak sosyolojinin gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Weber’in çalışmaları, sosyolojideki kurumsal yaklaşımın önemli bir örneği kabul edilir ve günümüzde bile hala birçok sosyal bilimci tarafından kullanılmaktadır.
Weberci Kurumsalcı Kuramın Önde Gelen Düşünürleri
Weberci kurumsalcı kuramın önde gelen düşünürleri çalışmalarını genelde Max Weber’in çalışmalarına dayandıran sosyal bilimcilerdir. Bu düşünürler arasında şunlar sayılabilir:
Talcott Parsons (1902-1979)
Robert K. Merton (1910-2003)
Erving Goffman (1922-1982)
Michel Foucault (1926-1984)