Doğu Roma ve Din

0 4.876

Roma’nın Paganlıktan Hıristiyanlığa geçişi
Roma Anadolu’yu nüfuzu altına aldığından itibaren çok çeşitli milletlerin, dinlerin ve düşüncelerin etkisi altında kalarak yüzyıllara uzanan bir dönüşüm geçirmiştir.
Bu dönüşümler askeri, siyasal, sosyal ve dinsel olarak sirayet etmiş ve Doğu Roma’nın 1453’teki yok oluşuna kadar sürekli bu değişimlere uğramıştır.
Doğu Roma Büyük Constantius hakimiyetinde resmi din olarak Hristiyanlığı kabul etse de gerçek anlamda Hıristiyanlaşma Anadolu topraklarında şehirden şehre, bölgeden bölgeye değişen bir süreçti.
Büyük Constantius dönemi Pagan Roma’nın Hıristiyanlığa geçiş sürecinde adeta bir mihenk taşıdır.
Bu büyük İmparator 312 yılında gerçekleştirdiği Milvius köprüsü muharebesi ile Hıristiyanlığa geçişi tamamlıyor ve Milano Emirnamesi ile Hıristiyanların özgürce Anadolu topraklarında ibadetlerini yapmalarını sağlanıyordu.
MS 303 yılında İmparator Diocletianus, Hıristiyanlara karşı acımasız ve bir o kadar da gaddar bir baskı politikası izlemiş, Antik Pagan kültünün devamlılığı için Hıristiyanları katletmekten geri durmamıştır.
Bu baskı ve zulüm dolu yıllar Hıristiyanların inancını ve azmini kırmamış ve büyük bir azim ile Hristiyanlığı savunmuşlardır.
Bazen, eski Pagan tanrılarının önünde Hıristiyanlar yanlışlarından dönmeleri, tövbe etmeleri için zorlanmış ve bu uğurda canlarından dahi olmuşlardır.
İmparatorluk eliyle devam eden bu dinsel soykırım MS 325’te İznik’te (Nicea) İmparatorun çağrısıyla devrin piskoposlarının toplandığı ilk ekümenik toplantısıyla Hıristiyanlık resmi bir din olarak Doğu Roma İmparatorluğu tarafından kabul edilmiştir.
Antik Roma Paganizmi onun öncesinde Hellen Paganizmi ile yüzyıllardır bir inanç karmaşasıyla birlikte Anadolu halkı bu yeni din karşısında direnmiştir .
Paganlar Hıristiyanları dışlamışlar, onları görmezden gelerek yok saymışlardır.
İlk Hıristiyanların genellikle asayişin zayıf olduğu bölgelerde görüldüğü anlaşılmaktadır.
İlginçtir ki Paganizm tarafından dışlanan Hıristiyanlık zamanla kabul gördükten sonra Hıristiyanlık Paganizmi dışlamaya başlamış, Antik Dünya’nın nadide heykel ve tapınakları yok edilmiş, bir kısmı da kilise olmak üzere devşirilerek kullanılmıştır.
Örneğin Aphrodisias’taki Aphrodite tapınağı MS 5 yüzyıldan itibaren tapınakların kiliseye dönüşümü konusunda güzel bir örnektir.
Anadolu’da Hıristiyanlık ve Paganizm arasındaki kesin ayrışma ve Anadolu’nun kesin bir Hıristiyan yurdu olarak dönüşüm geçirdiği dönem İmparator Justinianus dönemidir.
Justinianus, yönetme, hükmetme, Hıristiyanların hamisi olma ve Tanrı’nın bu gücü kendisini seçerek verdiğine inanan bu bilinç ve aşkla dolu olan bir Hıristiyan İmparatordu. Justinianus İmparatorluğun yönetiminde mutlak hakimiyet ideolojisi ile hareket ederek kilisenin başrahibi gibi davranarak piskoposları sıkı bir kontrol ve hakimiyet altında tutuyordu. O’na J göre Roma’nın eski kudretli günlerine dönmesi temiz ari bir Hıristiyanlık sürerek ve bu yolda yılmadan devam ederek zafere ulaşacağını düşünüyordu. Kendisi tam bir despot ve baskıcı bir kişiliğe sahiptir, paganlığı tamamen yasaklamış Neoplatozim’in yuvası olan Atina Akademisini MS 529’da kapatarak Paganlığı ve eski Hellen, Roma devrinin eski güzel hatıralarını yok etmiştir. Mutlak hakimiyet anlayışıyla sosyal, idari, din alanında hüküm sürmüş ve kilisede Hıristiyanlık ile ilgili şiirler yazmıştır.
Hıristiyanlık ve paganizm arasındaki savaş son bulduğunda Anadolu toptan bir sosyal ve ekonomik bir değişime uğradı.
Artık kilise sosyal yaşamda etkili ve geçmişte şehir meclislerinin halk üzerindeki etkisinden daha fazla ve bir o kadar da acımasız bir baskınlığa sahipti.
Roma’daki dönüşüm elbette Doğu kısmıyla sınırlı kalmadı, Batı Roma da kavimler göçünün getirdiği olumsuz koşullar nedeniyle istemeyerek de olsa Hıristiyanlığı kabul etti ve bu doğrultuda kendi ömürlerini uzatmaya çalıştılar.
Alanlar, Franklar, Gotlar ve diğer kavimler arasında hızla yayılan Hıristiyanlık nedeniyle Avrupa’da sosyal ve ırksal değişimler oldu ve bugünün milletlerini oluşturdular.

KAYNAKÇA:
Oğuz Tekin “Hellenistik ve Roma Dönemlerin de Anadolu”
Hatice Palaz Erdemir “Roma dan Doğu Roma ya Değişim ve Dönüşüm”

Oktay ALKAN

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.